top of page

Sosyal Medyada Aile Mahremiyeti ve Sharenting

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Salim SAYICI
    Av. Salim SAYICI
  • 4 Tem
  • 2 dakikada okunur

Giriş


Dijital çağ, bireylerin sosyal ilişkilerini, özel yaşamlarını ve aile dinamiklerini köklü şekilde değiştirmiştir. Sosyal medya platformları, aile üyelerinin özel anlarını kamuya açık şekilde paylaşmasına olanak sağlarken, bu durum aile mahremiyeti kavramını da tartışmalı hâle getirmiştir. Özellikle ebeveynlerin çocuklarına ait görüntü, video ve kişisel bilgileri sosyal medyada paylaşmaları, son yıllarda “sharenting” (sharing + parenting) olarak adlandırılan yeni bir kavramsal alanın doğmasına neden olmuştur. Bu makale, sosyal medyada aile mahremiyetinin sınırlarını, özellikle çocukların kişilik hakları bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır.


1. Aile Mahremiyeti ve Hukuki Temeller


Aile mahremiyeti, bireylerin özel yaşamlarının aile içindeki yönlerini kamu müdahalesinden koruma hakkı olarak tanımlanabilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. maddesi özel hayatın gizliliğini güvence altına alırken, Türk Medeni Kanunu (TMK) da kişilik haklarını koruma altına almıştır. Aile bireyleri arasında kurulan özel bağ, bu gizliliğin en hassas halkasını oluşturur.

TMK m.24’e göre, kişilik hakkı hukuka aykırı olarak ihlal edilen kimse, hakimden bu ihlalin önlenmesini isteyebilir. Çocuklar da bu hükmün koruması altındadır. Ancak uygulamada, çocukların dijital kimliği büyük oranda ebeveynlerinin kontrolündedir ve bu kontrol zaman zaman kişilik hakkı ihlaline dönüşebilmektedir.


2. Sosyal Medyada Çocuk Paylaşımları: Hak mı, İhlal mi?


Ebeveynlerin çocuklarına ait görüntüleri sosyal medyada paylaşmaları; doğum, okul başarıları, hastalıkları hatta mahrem sayılabilecek anlar üzerinden yapılmaktadır. Bu durum, çocuğun kendi dijital kimliğini kurma hakkını elinden alabilir. Her ne kadar ebeveynler bu paylaşımları iyi niyetle yapsalar da, çocuğun kişilik gelişimi ve gelecekteki sosyal yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Henüz irade beyanı oluşturamayacak yaşta olan çocukların, kendilerine ait görsellerin ne şekilde paylaşıldığını bilmemeleri ve onay verememeleri, Anayasa ve TMK'daki temel hak ilkeleriyle çelişmektedir. Bu bağlamda, çocuğun rızası olmadan yapılan dijital paylaşımlar, kişilik haklarının ihlali niteliği taşır.


3. Hukuki Değerlendirme ve Uygulamadaki Sorunlar


Türk hukukunda çocukların kişilik hakları açıkça korunmuş olmasına rağmen, bu koruma sosyal medya bağlamında yeterince etkin değildir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) uyarınca da kişilere ait verilerin işlenmesinde açık rıza aranmaktadır. Burada çocuklar için de aynı durum olacak, ancak bu rızanın kim tarafından ve nasıl verileceği konusunda net bir uygulama birliği bulunmamaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), özel hayata saygı hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi kapsamında, çocuğa ait bilgilerin paylaşımında onun üstün yararının gözetilmesini şart koşmaktadır. Örneğin, Reklam ve çocuğun teşhiri içerikli AİHM kararlarında, ebeveynin kendi haklarını kullanırken çocuğun haklarını ihlal edemeyeceği vurgulanmıştır.


4. Tartışma ve Öneriler


Türkiye’de hâlihazırda çocukların sosyal medyada korunmasına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa sharenting pratikleri; sadece özel hayatın gizliliği değil, aynı zamanda dijital şiddet, zorbalık ve istismara açık hâle gelme risklerini de doğurmaktadır.

Bu nedenle:

  • TMK’ya veya KVKK’ya ek yapılmalı, çocuğa ait verilerin paylaşımında “üstün yarar” kriteri açıkça tanımlanmalıdır.

  • Ebeveynin paylaşım hakkı, çocuğun mahremiyeti ile dengelenmelidir.

  • Medya okuryazarlığı ve dijital etik eğitimleri ile ailelere farkındalık kazandırılmalıdır.


Sonuç


Aile mahremiyeti, sadece evin dört duvarı içinde değil, dijital mecralarda da korunması gereken bir haktır. Ebeveynlerin çocuklarına ait dijital içerikleri paylaşma hakkı, çocuğun kişilik haklarının önüne geçemez. Sosyal medya çağında, aile içi paylaşımlar özgürlük ve sorumluluk dengesinde değerlendirilmelidir. Hukukun bu alana ilişkin net sınırlar çizmesi, sadece çocukların değil, toplumun dijital geleceğini korumak açısından da zorunludur.

Yorumlar


Salim Logo.png

AVUKAT 
SALİM SAYICI

GSM: 0532-789-2805

MAIL: avsalimsayici@gmail.com

ADRES: Şehitmustafa Mah. 3508. Sokak Bina No: 6 Yarbay: 2 Apartmanı K:1 D:2 Tarsus/ Mersin

Bu web sitesinde yer alan tüm yazılar, yorumlar, makaleler ve içerikler Mersin Barosu’na kayıtlı Tarsus ilçesinde faaliyet gösteren Av. Salim Sayıcı'ya aittir. Yayınlanan içeriklerin tamamı, yazar tarafından hazırlanmış olup tarih ve müellif bilgileri elektronik ortamda kayıt altına alınmıştır. Sitede yer alan yazı, görsel ve diğer içeriklerin izinsiz kopyalanması, çoğaltılması veya başka mecralarda paylaşılması halinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında yasal işlem uygulanacaktır.

Sitede yer alan dilekçe örnekleri meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde kullanılabilir.

bottom of page