top of page

NAFAKA ARTIRIM DAVASI

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Salim SAYICI
    Av. Salim SAYICI
  • 5 Ara 2022
  • 5 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 Haz


1- NAFAKA NEDİR?

Sözlük anlamıyla nafaka Türk Dil Kurumuna göre “Geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik” demektir. Hukuki anlamıyla nafaka ise; kanunda belirtilen yükümlü kimselerin, kanunun belirlediği durumlarda, genellikle yoksulluk içinde bulunan ve kanunen geçindirmek zorunda bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla verilmesi gerekli yardımdır.

2- NAFAKA TÜRLERİ NELERDİR?

Nafaka türleri bakım ve yardım nafakası olarak ikiye ayrılmaktadır.

I- Bakım nafakaları

Bakım nafakaları, evlilik hukuku sonucu ortaya çıkan nafaka türleridir. Bunlar, tedbir nafakası (TMK m. 169-197/2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve iştirak nafakasıdır (TMK m. 182/2),

a- Tedbir Nafakası

Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra dava kesinleşinceye kadar mahkemece eş veya çocuklar lehine hükmedilen nafaka türüdür. Boşanma davası açılmasa dahi Türk Medeni Kanunu 197/2 . maddesine göre birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Boşanma davası açıldıktan sonra da Türk Medeni Kanunu 169. Maddesine göre hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. Tedbir nafakası boşanma davası kesinleşinceye kadar söz konusudur. Boşanma davası kesinleşirse Mahkemece hükmedilmişse nafakanın türü yoksulluk veya iştirak nafakasına dönüşür.

b- Yoksulluk nafakası

Boşanmadan sonra yoksulluğa düşen eşin lehine hükmedilen nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunun 175. Maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Kanuna göre boşanmada daha kusurlu olan taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Ancak maddi ve manevi tazminattan taleplerinden farklı olarak Türk Medeni Kanunun 175/2. fıkrasına göre yoksulluk nafakası kendisinden istenen eşin kusurlu olması aranmayacaktır. Bu nafak türünde yoksulluğa düşen eşin talepte bulunması gereklidir. Türk Medeni Kanunun 178. Maddesine göre, yoksulluk nafakası boşanma davasında talep edilebildiği gibi evliliğin boşanma ile sona erdiren mahkeme kararının kesinleşmesinden sonraki bir yıl içinde de açılabilir.

c- İştirak Nafakası

Boşanmadan sonra çocuklar lehine hükmedilen nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunun 182/2. Fıkrasına göre Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim yoksulluk nafakasından farklı olarak talep olmasa dahi iştirak nafakasına hükmedebilir. İştirak nafakası miktarı belirlenirken, nafaka ödeyecek tarafın mali gücü, çocuğun ihtiyaçlarını ve velayeti kendisine bırakılan eşin ekonomik durumunu göz önünde bulundurur. İştirak nafakası velayet hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesinden, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuğun eğitimi devam ediyorsa Türk Medeni Kanunun 328/2. fıkrasına göre, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlülüğü devam eder.

II- Yardım Nafakaları

Yardım nafakası; hastalık, işsizlik, yaşlılık ve malulluk gibi nedenlerden dolayı çalışma güç ve yeteneklerini kaybedenlerin geçimini sağlama imkanından yoksun olmaları halinde, bu kişilere en yakın hısımları tarafından yardımda bulunulmasına yönelik Türk Medeni Kanununda öngörülen bir aile yardımlaşma kurumudur. Makalenin konusu olmadığı için burada bu kadar değinilmesi yeterli görülmüştür.

3- NAFAKA ARTIRIM DAVASI NEDİR?

Yukarıda belirttiğimiz nafaka türlerinde açıklandığı üzere nafakaya ancak mahkemelerce hükmedilir. Mahkemelerce nafakaya hükmedildikten sonra, tarafların ekonomik durumları veya ihtiyaçları değişebilir. Bu durumda yeniden dava açılmak suretiyle mahkemeden nafakanın artırılması talep edilebilir. Nitekim Türk Medeni Kanunu yoksulluk nafakası ile ilgili olan 176/4. Fıkrasında; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilleceği ve iştirak nafakasını düzenleyen 331. Maddesinde ise; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler denilerek, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırabileceği vurgulanmıştır.

4- NAFAKA ARTIRIMI NASIL İSTENİR?

Yukarıda da vurgulandığı üzere nafaka artırımı ancak dava yoluyla istenebilir. Tabiki nafaka artırım davası açmak için de mevcut bir nafaka kararı gerekir. Nafaka artırım dava dilekçesinde, değişen şartlar, ihtiyaçlar, maddi imkanlardaki değişiklikler yani kısaca nafaka artırımını haklı kılacak hususlar delilleri ile birlikte yer almalıdır.

5- NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde aile hukukundan doğan dava işlerde aile mahkemeleri görevli görüldüğünden, nafaka artrım davasında da aile mahkemesi görevlidir. Tabiki aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu davalara aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerince bakılacaktır.

6- NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?

Türk Medeni Kanunun 177. maddesi ile "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" hükmü düzenlenerek zayıf durumda bulunan davacıyı korumak amacı güden, kamu düzenine ilişkin genel yetki kuralı konmuştur. Kanun genel yetki kuralı getirmekle davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre, davacı (nafaka alacaklısı); isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde, isterse HMK.nın 6. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinde bu davayı açabilecektir.

7- NAFAKA ARTIRIM DAVASINI KİM AÇABİLİR?

Nafaka alacaklısı eş davayı bizzat açabilir. İştirak nafakası alan çocuklar yönünden ise velayeti elinde bulunduran eş çocuklar adına veleyeten bu davayı açabilir.


8- NAFAKA ARTIRIM DAVASI KİME KARŞI AÇIBİLİR?

Bu davada, davalı nafaka yükümlüsü olan kişidir.

9- NAFAKA ARTIRIM DAVASI İÇİN ZAMANAŞIMI VEYA HAKDÜŞÜRÜCÜ SÜRE VAR MIDIR?

Nafaka artırım talebinde bulunabilmek için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Nafaka devam ettiği sürece nafaka alacaklısı değişen koşullar ve haklı gerekçelerin varlığı halinde her zaman nafaka artırım davasını açabilir.

10- NAFAKA ARTIRIM DAVASI AÇMAK İÇİN İLK NAFAKA KARARININ KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN BELLİ BİR SÜRE GEÇMESİ GEREKLİ MİDİR?

Nafaka artırım davası için bu yönde bir süre öngörülmemiştir. Burada önemli olan tarafların ekonomik durumlarındaki değişiklikler, değişen ihtiyaçlar ve dolayısyla hakkaniyettir.

11- NAFAKA ARTIRIMI NEYE GÖRE BELİRLENİR?

Nafaka miktarının nafaka alan kişinin masraflarını karşılamaması, nafaka borçlusunun ekonomik durumunda olumlu değişmeler olması, nafaka alacaklısının maddi durumunun önemli derecede güçleşmesi, zamanla değişen enflasyon ve alım gücünün azalması sebebiyle nafaka alacaklısının giderleri karşılayamaması, müşterek çocuğun özel okula başlaması, yeni bir kursa yazılması gibi sebeplerle ihtiyaçlarının artması, bir sağlık problemi nedeni ile işe gidemeyen veya çalışma gücü azalan nafaka alacaklısı ihtiyaçlarını karşılayamaması, nafaka alacaklısının pahalı bir tedaviyi gerektiren hastalığının ortaya çıkması gibi ve bunlara benzer haklı nedenlerle artırım talep edilebilir. Hakim de bu tarafların değişen ekonomik durumlarına ve değişen ihtiyaçlarına bakarak hakkaniyete göre karar verir. Tabi ki burada söz konusu değişikliklerin ispatı son derece önemlidir.

12- NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA HARÇ NASIL HESAPLANIR?

Nafaka artırım davası nispi harca tabidir. Bu harç hesaplanırken bir yıllık nafaka artırım miktarı dikkate alınacaktır.

13- NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA VEKALET ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?

2022 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. Maddesine göre nafaka davalarında hükmolunan (artırılan) nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nispi vekalet ücreti, bu nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az ise maktu vekalet ücretine hükmedilir.

Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.

14- ANLAŞMALI BOŞANMADA VE EŞLER ARASINDA DÜZENLENEN PROTOKOLLE NAFAKA MİKTARI BELİRLENMİŞ İSE NAFAKA ARTIRIMI İSTENEBİLİR Mİ?

Eşler arası boşanma ister anlaşmalı ister prokole göre olsun nafaka miktarının artırımına engel değildir. Nitekim Yargıtay bir kararında “Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, boşanma protokolünde, küçüğün şahsî ve eğitim giderleri için peşin ödenen paraya ve tarafların her ne suretle olursa olsun nafaka talebinde bulunamayacaklarının kararlaştırılmış olmasına rağmen, aradan geçen altı yıllık süre sonrasında müşterek çocuk yararına iştirak nafakası talep edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolü düzenlendiğinde karşılıklı edimler arasındaki denge sonradan, şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar artık o akitle bağlı tutulamazlar, değişen bu koşullar karşısında 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebileceklerdir..” Demektedir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarih ve 2017/2613 Esas ve 2019/1191 Karar sayılı ilamı)


15- DAHA ÖNCEKİ VERİLEN NAFAKA KARARINDA ÜFE VEYA TÜFEYE GÖRE ARTIRIM DA ÖNGÖRÜLMÜŞ İSE YİNE DE NAFAKANIN ARTIRILMASI İSTENEBİLİR Mİ?

Hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki artırımına ilişkin olarak kurulan ve kesinleşen önceki hükümler, sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler. Zira, sonraki zamanlarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında önemli değişiklik olması halinde önceki ilamlarda hükmolunan gelecek yıllardaki artışa ilişkin değerler veya oranlar sonradan yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir.


Comments


Salim Logo.png

AVUKAT 
SALİM SAYICI

GSM: 0532-789-2805

MAIL: avsalimsayici@gmail.com

ADRES: Şehitmustafa Mah. 3508. Sokak Bina No: 6 Yarbay: 2 Apartmanı K:1 D:2 Tarsus/ Mersin

Bu web sitesinde yer alan tüm yazılar, yorumlar, makaleler ve içerikler Mersin Barosu’na kayıtlı Tarsus ilçesinde faaliyet gösteren Av. Salim Sayıcı'ya aittir. Yayınlanan içeriklerin tamamı, yazar tarafından hazırlanmış olup tarih ve müellif bilgileri elektronik ortamda kayıt altına alınmıştır. Sitede yer alan yazı, görsel ve diğer içeriklerin izinsiz kopyalanması, çoğaltılması veya başka mecralarda paylaşılması halinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında yasal işlem uygulanacaktır.

Sitede yer alan dilekçe örnekleri meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde kullanılabilir.

bottom of page