Evli Çiftlerin Ortak Kredi Borçları Boşanma Sonrası Nasıl Paylaşılır?
- Av. Salim SAYICI
- 7 Tem
- 2 dakikada okunur
GİRİŞ
Boşanma süreci sadece duygusal bir ayrılığı değil, aynı zamanda mali ve hukuki ilişkilerin de sona ermesini gerektirir. Tarafların evlilik süresince edindiği mal varlıklarının paylaşımı kadar, borçların nasıl bölüştürüleceği de oldukça önemli bir konudur. Özellikle konut, araç veya ihtiyaç kredisi gibi banka borçlarının kimin sorumluluğunda kalacağı, boşanma davalarında sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir.
Borçlar Mal Rejimi Kapsamında Değerlendirilir mi?
Türk Medeni Kanunu’na göre eşler arasında aksi kararlaştırılmadıkça edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu rejime göre eşler, evlilik birliği süresince edindikleri mallar üzerinde eşit hakka sahip olurlar. Ancak borçlar söz konusu olduğunda durum biraz daha karmaşıktır.
Mal rejiminin sona ermesiyle birlikte, eşlerin kişisel ve ortak borçları da tasfiye edilir. Mal rejiminin sona ererken, evlilik birliği içerisinde edinilen borçlar da edinilmiş mal rejimine tabi olacaktır.
Ortak Borçlar Nelerdir? (TMK’ya Göre Değerlendirme)
Evlilik süresi içinde alınan bazı borçlar, eşlerin ortak yaşam giderleri ve mal edinimleriyle ilgili olduğunda, Türk Medeni Kanunu uyarınca ortak borç sayılır. Bu borçlar, mal rejimi tasfiyesinde dikkate alınır ve genellikle eşler arasında paylaşılır.
Türk Medeni Kanunu m. 219 uyarınca edinilmiş mallar arasında yer alan malvarlığı değerleri şunlardır:
Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
Kişisel mallarının gelirleri,
Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Bu kapsamda, aşağıdaki türden borçlar genellikle ortak borç sayılır:
Ortak konutun alınması için kullanılan konut kredisi,
Aile aracı için çekilen taşıt kredisi,
Ortak ev eşyalarının alımı için yapılan borçlanmalar,
Evin temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan kredi kartı borçları.
Ayrıca, TMK m. 230 gereğince, eşlerden biri diğer eşin rızasıyla edinilmiş mal için yaptığı borçlanmada, o malın tasfiyesinde borcun düşülmesi mümkündür.
Ancak unutulmamalıdır ki, borç kimin üzerine kayıtlıysa ve kredi sözleşmesinde kim imzacıysa, üçüncü kişiler (örneğin banka) açısından sadece o kişi borçludur. Diğer eşin sorumluluğu sadece mal rejimi tasfiyesinde gündeme gelir.
Tarsus’ta uygulamada karşılaşılan birçok boşanma davasında, mal rejimi tasfiyesi sırasında eşler, bu tür ortak borçların paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayabilmektedir. Bu nedenle, her borcun hukuki niteliği, amacı ve taraflar arasındaki katkı oranı dikkatle değerlendirilmeli; mümkünse mahkemeye açıklayıcı belgelerle birlikte sunulmalıdır.
Kişisel Borçlar Boşanmada Nasıl Değerlendirilir?
Boşanma sonrası borçların paylaşımında en çok karıştırılan konulardan biri de kişisel borçlar ile ortak borçların ayrımıdır. Her borç, evlilik süresinde doğmuş olsa bile ortak sayılmaz. Türk Medeni Kanunu'na göre aşağıdaki borçlar kişisel borç olarak değerlendirilir:
Eşin evlilik dışı özel harcamaları (lüks tüketim, kişisel tatil vb.),
Evlenmeden önce alınmış ve yalnızca bir eşe ait borçlar,
Kişisel mal edinimi için kullanılan krediler (örneğin, miras kalan bir taşınmazı almak için çekilen kredi),
Kişisel borçlara ilişkin kefaletler.
Bu tür borçlar, mal rejimi tasfiyesinde dikkate alınmaz ve diğer eşin bunları ödeme yükümlülüğü yoktur. Örneğin, eşlerden biri evlilik süresince kendi adına ve habersiz şekilde bir tüketici kredisi kullanmışsa, bu borç ortak borç sayılmaz. Diğer eşin bu borcu ödeme yükümlülüğü doğmaz.
Tarsus Avukat Perspektifiyle Uygulama Tavsiyeleri
Anlaşmalı boşanmalarda protokol mutlaka kredi borçlarını da kapsamalıdır.
Ortak kredi kullanılmışsa, eşlerin yükümlülüğü açıkça yazılmalı, ödeme planı belirlenmelidir.
Banka ile yeniden yapılandırma veya feragat gibi işlemler protokole uygun olmalıdır.
Mal rejimi tasfiyesi sırasında, kredilere ilişkin ödeme katkıları da dikkate alınmalıdır.
Comments