top of page

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Salim SAYICI
    Av. Salim SAYICI
  • 16 Oca 2023
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 18 Şub


1-) GENEL AÇIKLAMA


Sahtecilik kelimesi; bir şeyi gerçekmiş gibi göstermek, bu amaçla düzmece, yalan-dolanda bulunmak, hile yapmak gibi anlamları barındırmaktadır. Belgelerde sahtecilik suçu genelde salt sahtecilik amacıyla gerçekleştirilmemekte, başka bir suçun işlenmesine (ki çoğu kez dolandırıcılık, kiminde zimmet, vergi kaçakçılığı vb.) vasıta olmaktadır. Bu nedenle sahtecilik suçlarının bağımsız bir suç tipini oluşturduğu ve hukuki konusunun farklı olduğu görüşünün benimsenişi çok eski tarihlere ulaşmamaktadır.


Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Türk Ceza Kanunu 204.maddede düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre:

(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.


RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU ÜÇ ŞEKİLDE İŞLENİR.


Resmi evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:

· Sahte resmi belge üretilmesi,

· Gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi,

· Sahte resmi belgenin kullanılması,

Ancak suç kamu görevlisi tarafından işleniyorsa bu seçimlik hareketlere ek olarak gerçeğe aykırı belge düzenlemekte eklenmiştir


HANGİ BELGELER RESMİ BELGE HÜKMÜNDEDİR?


5237 sayılı Kanun’un 210/1. maddesi gereğince, emre ve hamile (taşıyana) yazılı kambiyo senedi, emtiayı (ticari malları) temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname hakkında resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır. 5237 sayılı Kanunun 210/1. maddesindeki “hisse senedi” terimi; ortaklık ve alacaklılık sağlayan belli tutarı temsil eden hisse senetlerini ve mali değeri temsil eden veya çıkaranın mali yükümlülüklerini içeren belgeleri de kapsadığı gibi; hazine bonoları ise, emre veya taşıyana yazılı senet ve tahvil niteliğindedir. 210/1. madde “vasiyetname”yi de içermektedir. Böylece, esasta özel belge, resmi belgeye benzetilmiştir. Benzetme, belgeye özgüdür ve resmi belgede sahteciliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasıyla sınırlıdır.

Vasiyetname dışında kalanların resmi belge olarak değerlendirilmesi, Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen biçimsel zorunlu öğeleri taşımaları halinde olanaklıdır. Zorunlu öğelerde eksiklik, bunların özel belge olarak kabulünü gerektirir. Maddedeki vasiyetname; vasiyet edenin el yazısıyla düzenlediğidir. Noter önünde düzenleme suretiyle oluşturulan vasiyetname, zaten 5237 sayılı Kanun’un 204. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan resmi belgelerdendir.

Yetkili kamu görevlisi olan sağlık mesleği mensubunun düzenlediği belge (rapor), doğrudan 5237 sayılı Kanunun 204. maddesine uygun resmi belgedir. Sahte özel sağlık raporunun, resmi makamlara sunulmak üzere düzenlenmesini, suçun koşulu olarak kabul ettiği halde, 5237 sayılı Kanun, koşul koymaksızın belgenin “gerçeğe aykırı” düzenlenmesini suçun oluşması için yeterli görmüştür. 5237 sayılı Kanun’un 210. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesindeki suçun maddi öğesi; yetkili kamu görevlisi olmayan tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubunun gerçeğe aykırı (özel nitelikte) belge düzenlemesidir. Suçun manevi öğesi; kasıttır.

5237 sayılı Kanun’un 210/2. maddesinin 2. cümlesi gereğince, sahte düzenlenen belge kişiye haksız çıkar sağlar veya kamunun, kişilerin zararına bir sonuç doğurursa, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur. 5237 sayılı Kanun’un 210. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi; “kişiye haksız çıkar sağlaması, kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması” halinde resmi belgede sahtecilik suçlarına ilişkin ceza hükümlerini düzenlemektedir. Bu suçun maddi öğesi; sağlık mesleği mensubunun, kişiye haksız çıkar sağlayan veya kamunun veya kişilerin zararına doğuracak nitelik taşıyan sahte belge düzenlemesidir. Manevi öğe; kasıttır. Eylemi haksız çıkar sağlamak veya zarar vermek bilinç ve iradesiyle gerçekleştirmektir.


RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR?


a) Sahteliği Sabit Oluncaya Kadar Geçerli Belge

TCK 204.madde 3. Fıkraya göre: “Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”

Belgenin kanıtlama gücü esas alınarak resmî belgeler; “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge” ve “aksi sabit olana kadar geçerli belge” şeklinde ikiye ayrılmaktadır. İlk gruptaki belgelerin resmi makamlar nezdinde güvenilirlikleri tam olup sahteliği kanıtlanmadıkça kesin delil niteliğindedirler.

İkinci grup belgeler ise, aksi kanıtlanabilir olan ve bu nedenle aksi kanıtlanana kadar geçerli kabul edilen resmî belgelerdir.

Kanun koyucu, sahteliği ispat edilene kadar geçerli belgelerin ispat gücünün yüksekliğini esas alarak, bu tür belgeleri daha üst düzeyde koruma gereği duymuştur. Sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgeler çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir.

Noterde onaylama biçiminde düzenlenen belgelerin içerikleri dışarıda hazırlanıp getirildiğinden, noter onayı yalnızca tarih ve imzayı kapsamakta, içeriği kapsamamaktadır. Bu nedenle onaylama biçimindeki noter senetlerinin içerikleri aksi sabit oluncaya kadar, imza ve tarih kısmı ise sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli sayılmaktadır.


b) Kaçakçılık Kanunu


Gümrük idarelerinde işlem görmediği halde işlem görmüş gibi herhangi bir belge veya beyanname düzenleyenler hakkında belgede sahtecilikten dolayı verilecek cezalar 1 kat artırılır.


c) Daha Az Cezayı Gerektiren Nitelikli Hal


TCK 11.maddeye göre resmi belgede sahtecilik suçunun ‘’bir hukuksal ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenmesi’’ cezanın indirilme sebebidir. Suçu işleyenin yani failin bu indirimden yararlanabilmesi için kanunda sayılan durumlardan dolayı bu suçu işlemiş olması gerekir.

Failin burada başka gerçek vasıtalarla ispat edebilecek durumda olması bu indirimden yararlanmasını engel teşkil etmez.


RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK UYGULANIR MI?


Resmi belgede sahtecilik suçunda etkin pişmanlık hükümleri kanunen düzenlenmiş değildir. Bu nedenle bu suç açısından etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz. Örneğin; sahte tahsilat makbuzu düzenleyerek kamu zararına sebep olan memur, bu zararı giderse dahi hakkında cezaya hükmolunur. Suç işlendikten sonra failin, zararı veya zarar ihtimalini giderme çabası cezalandırılmasına engel olmaz. Fakat böyle bir çaba, hakim tarafından cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi aşamasında dikkate alınabilir.


RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?


Resmi belgede sahtecilik suçunda zaman aşımı süresi 8-15 yıl arasındadır. Resmi belgede sahtecilik suçu kamu düzenine karşı işlenen bir suç olduğu için şikayete bağlı bir suç değildir, resen kovuşturulur. Suçun niteliğine göre zaman aşımı süresi 8-15 yıl arasındadır.

Kamu görevli tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, soruşturma yapılabilmesi için izne tabi olan suçlardandır. Bu sebeple kamu görevlisi hakkında bu suçtan dolayı soruşturma başlatılabilmesi için öncelikle tabi oldukları ilgili kanun hükümlerine göre soruşturma izni alınması gerekmektedir. Örneğin devlet memurları için 4483 sayılı kanun hükümlerine göre izin alınmalıdır. Sivil kişilerin soruşturulması genel hükümlere tabidir.


RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?


Resmi belgede sahtecilik suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Fakat resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi durumunda Ağır Ceza Mahkemesi görevli olacaktır. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Yorumlar


Salim Logo.png

AVUKAT 
SALİM SAYICI

GSM: 0532-789-2805

MAIL: avsalimsayici@gmail.com

ADRES: Şehitmustafa Mah. 3508. Sokak Bina No: 6 Yarbay: 2 Apartmanı K:1 D:2 Tarsus/ Mersin

Bu web sitesinde yer alan tüm yazılar, yorumlar, makaleler ve içerikler Mersin Barosu’na kayıtlı Tarsus ilçesinde faaliyet gösteren Av. Salim Sayıcı'ya aittir. Yayınlanan içeriklerin tamamı, yazar tarafından hazırlanmış olup tarih ve müellif bilgileri elektronik ortamda kayıt altına alınmıştır. Sitede yer alan yazı, görsel ve diğer içeriklerin izinsiz kopyalanması, çoğaltılması veya başka mecralarda paylaşılması halinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında yasal işlem uygulanacaktır.

Sitede yer alan dilekçe örnekleri meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde kullanılabilir.

bottom of page