Dask Temyiz Başvuru Dilekçesi 2025

YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE

İLGİLİ HAKEM

KARARI :

TEMYİZ TALEBİNDE

BULUNAN :

VEKİLİ : Av. Salim Sayıcı

DAVALI : Doğal Afet Sigortaları Kurumu

KONU : İtiraz Hakem heyetince verilen .... esas .... tarih - .... numaralı kararın temyiz incelemesi neticesinde kaldırılması taleplidir.

AÇIKLAMALAR :

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından .... tarih -... numaralı kararı ile haksız ve hukuka aykırı biçimde başvurumuzun reddine karar verilmiştir. İlgili kararı yasal süresi içerisinde temyiz ediyoruz. Şöyle ki;

1-) Yönetmeliğin 10'uncu maddesinde, sözleşmenin devamı sırasında yapılacak bilgilendirmenin kapsamı somutlaştırılmış, ayrıca yükümlülüğün yerine getirilmesi için 10 günlük azami süre belirlenmiştir. Buna göre sigortacı sözleşmeye konu sigortaya ilişkin mevzuatta meydana gelen değişiklikleri, iflas veya tasfiyesini, ilgili branşlarda yapılan ruhsat iptallerini, tüm branşlara sözleşme yapma yetkisinin kaldırıldığını, sigorta sözleşmesinin devamı sırasında ortaya çıkabilecek, sigorta ettiren ile sigorta sözleşmesinden yararlanacak kimselerin hak, borç ve yükümlülüklerini doğrudan etkileyebilecek nitelikteki her türlü değişiklik ve gelişmeyi, sigorta ettirene veya sözleşmeden menfaat sağlayacak kişilere bildirmek zorundadır.

2-) İlgili yönetmeliğin "Bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemesi" başlıklı 7 nci maddesinde sigortacıya bir tazminat sorumluluğu öngörülmüştür. "MADDE 7 -- (1) Sigorta sözleşmesinin kurulması ve devamı sırasında; bilgilendirme yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmemiş veya sigortacı hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş veya Bilgilendirme Metninde yer alan bilgiler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve bu hallerden herhangi biri sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettiren sigorta sözleşmesini feshedebileceği gibi, varsa uğradığı zararın tazminini de talep edebilir."

ZDS Genel Şartlarının "Tebliğ ve İhbarlar" başlıklı C.5. maddesine göre; "DASK veya adına yetkili kıldığı sigorta şirketinin bildirimleri taraflara imza karşılığı elden verilen mektupla ya da sigorta ettirenin poliçede gösterilen adresine veya bu adres değişmişse, son bildirilen adresine yazılı olarak yapılır." Hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla, Genel Şartlardaki ihbar ve tebligat şekline ilişkin hükmünün açık olduğu, dosyada sigorta ettirene zeyilname ile teminat limitlerindeki değişiklik yaptırması, prim farkı ödemesi gerektiğinin yazılı olarak bildirildiğine ve sigorta ettirenin de bunu kabul etmediğine ilişkin herhangi bir delil ya da belge söz konusu olmadığından sigorta kuruluşunun bu konuda bildirim yükümlülüğü bulunmadığına ilişkin itirazlarının da reddi gerekecektir.

3-) TTK 1423 ve diğer mevzuata uygun gerekli bildirimleri yapmadığına ve poliçe süresince sigortalıya sorumluluk yükleyen değişikliklerin sigortalıya yazılı olarak bildirilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğu, DASK'ın bir sigorta şirketi

olmadığından TTK m.1401 gereği TTK hükümlerine tabi olmadığı itirazı bakımından:

TTK m. 1401- (1) “Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile

ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir”.

Öncelikle ifade edelim ki, TTK hükümleri sigorta sözleşmelerine uygulanacaktır (TTK

m.1401). DASK tarafından da yapılan, bir sigorta sözleşmesi olduğundan TTK hükümleri

sigorta sözleşmesine uygulanacaktır.

4-) Zira kararda gerekçe gösterilen Yargıtay 4. H. D.'nin 2023-13140, 2024-5473, 30.05.2024 tarihli karar gerekçesinde de bildirim yükümlülüğü yönünden herhangi bir gerekçelendirme ve değerlendirme de yapılmamıştır.

Bunun yanında: 25/11/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan tarife değişikliğine ilişkin bildirimde dahi, sigortalıları yeni tarifeden yararlanılabilmesi için sigorta ettirenlerim zeyilname düzenletmesi ve ek prim ödemesi gerektiğine ilişkin hiçbir açıklama bulunmadığı tespit edilmiştir.

5-) Nitekim, TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından somut olaya benzer 2023/6282 bir başvuruda verilen 27.10.2023 tarihli karar da, "Deprem sigortası ilişkin ilgili mevzuat kapsamında ek sözleşme (zeyilname) yaptırılmasına ilişkin hiçbir bir hüküm bulunmaması, bu kadar önemli hususta poliçe tanzimi esnasında aydınlatma yazılı bildirimlerinde bulunulmaması, 25/11/2022 tarihinde ilan edilen yeniden yapım maliyeti nedeniyle sigorta bedellerinin güncellemesi gerektiğine ilişkin yazılı bildirimler yapılmamış olması nedeniyle zeyilname aramaksızın bütün poliçeler için güncel yeniden yapım bedeline göre ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde değerlendirmesi ile örtüştüğü izlenmiştir.

Sonuç olarak, DASK'ın yazılı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilin hak kaybı söz konusudur. İzah edilen nedenlerle, poliçe üzerinde yazılı bedel yerine riziko tarihinde yürürlükte olan resmi tarifede betonarme taşınmazlar için belirlenen tazminat hesabına esas metrekare bedelinin ve ayrıca azami limitlerin dikkate alınması gerekmektedir.

6-) Ayrıca ifade edelim ki, TTK m. 1425/“(3) hükmüne göre, “Kanunlarda aksine hüküm

bulunmadıkça, genel şartlarda sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın lehine olan bir

değişiklik hemen ve doğrudan uygulanır. Ancak, bu değişiklik ek prim alınmasını

gerektiriyorsa, sigortacı değişiklikten itibaren sekiz gün içinde prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının sekiz gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme eski genel şartlarla devam eder”.

Hükmünde ifade edildiği üzere genel şartlarda sigorta ettirenin lehine olan değişiklikler prim alınmasını gerektiriyorsa, (yukarda ifade edildiği üzere, deprem sigortası ile ilgili sigorta bedelindeki hesaplama- enflasyona karşı koruma nedeniyle görece artışın- ek prim alınmasını gerektiren bir neden de değildir), sigortacı tarafından sekiz gün içinde prim farkının istenmesi gerekmektedir. Prim farkı istenmesine rağmen sigorta ettiren tarafından bu kabul edilmezse, sözleşme eski genel şartlara göre devam edecektir. İşbu başvuruda sigortacı tarafından (Kurum tarafından) prim farkının istendiğine ve sigorta ettiren tarafından kabul edilmediğine ilişkin bir belge de dosyaya sunulmamıştır (Davalı Kurum tarafından bilgilendirme yapıldığına ilişkin beyanında da, prim farkı ödenmesi gerekeceğine ilişkin bir bilgilendirme bulunmamaktadır). Bu durumda, sigortacı tarafın eski genel şartlara göre devam edeceği, dolayısıyla, poliçede düzenlendiği zamandaki sigorta bedeline göre hesaplamanın yapılacağına ilişkin itirazın reddi gerekmektedir. Ayrıca ifade edelim ki, prim farkı istenmesi genel şartlardaki değişikliklere bağlı olmakta, oysa iş bu başvuruda genel şartlarda değil de sigorta bedelinin hesabına ilişkin tarifelerde değişiklik yapılmıştır.

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıklanan nedenlerle ve resen dikkate alınacak nedenlerle İtiraz Hakem Heyetinin verdiği usul ve kanuna uygun olmayan kararının temyiz incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve başvurumuzun kabulüne karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı kurum üzerinde bırakılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.

TEMYİZ KANUN YOLUNA

BAŞVURAN VEKİLİ

Av. Salim Sayıcı